İnan ki ben, İstanbul'un bağrında daha yalnızım.
29 Mart 2011 Salı
25 Mart 2011 Cuma
if words could kill, i'd spell out your name*
Sana bahsedemediğim mutsuzluklarım var. Senden duymak istemediğim şeylerin olması gibi. Ya bir kere daha bana benim kendi mahremiyetimle saldırırsan?
Dinle-Tom Macrae/The Boy With The Bubblegun
Dinle-Tom Macrae/The Boy With The Bubblegun
19 Mart 2011 Cumartesi
How It Ends
Morrisey Let Me Kiss You demeden önceydi. Axe, Chocolate'ını henüz üretmemişti. Ben karşıdan karşıya geçerken kafamı kaldırmazdım. Filmlerin film olduğunu bilirdim. Senaryolar filmler için yazılırdı. Da. Gerçek hayatın senaryolara bile gol attığını gördük, öğrendik, hatta sindirdik.
"İnsan olabilmek bambaşka bir olgu. Şans, cesaret, istek gerektiren bir olgu, özellikle dünyada başka hiçkimse yokmuş gibi yalnız kalabilme cesaretini gerektiren bir olgu..." Cesare Pavese
Dinle_Placebo-I Know
"İnsan olabilmek bambaşka bir olgu. Şans, cesaret, istek gerektiren bir olgu, özellikle dünyada başka hiçkimse yokmuş gibi yalnız kalabilme cesaretini gerektiren bir olgu..." Cesare Pavese
Dinle_Placebo-I Know
7 Mart 2011 Pazartesi
Şair burada benden bahsediyor.
Ben size bunu okkadar açık söylemişken,
sonsuzluk, bilmiyoruz ki belki de
şefkatli bir şeydir, ne bileceksiniz.
taş karışmıştır dilime de çoktan bağışlayın.
Ağrım geçer, nehirler üstüme akar üstüme
umdumdu. bu dünyada,
bazen benim sanırım
bazen hiçkimsem yok.
uzun uzun, karıştırarak, onu bunu, bilirsiniz
zaman sıkıntılılar için hiç geçmeyen şeydir.
Bana uzak diyarların taşlarını topladığınızda
teşekkür edemedim size bir ara, bağışlayın.
ben o topladığınız tüm taşların baş ağrısıyım.
çok eskimiş bendeki ve bi okkadar katı
uzun uzun oturdum bugün dediğime bakmayın
siz bana yine de güzel bir şey anlatın.
Benim bir kalmışlığım durmuşluğum vardır zaten
bir taş nasıl ağrır bir katılıkta,
bu dünyada isteyip de verememek nedir, benden anlayın.
Birhan Keskin
Sarı saman kağıdına bu şiiri yazdığım akşamı hatırlıyorum. Boğazımdaki düğümü söküp atabilsem karşımdaki duvarda bir delik açabilirdim, ciddiyim. Çok kötü zamanlardı. Paranın daha fazla para olamadığı zamanlar. Ampulün en sarı olduğu zamanlar. Oksijenin tadsız tuzsuz olduğu zamanlar. Şimdi geçti. Ama yine de... Fonda Devics City Lights'ı söylerken bu şiiri okumasaydım, yani hatırlamasaydım.
4 Mart 2011 Cuma
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)