28 Mayıs 2011 Cumartesi

Summer's Gone



Noktalı virgülle başlamak isterdim, hani arkası gelicekmiş, gelirmiş gibi.

20 Mayıs 2011 Cuma

Black.




Benim adıma şimdi, o kızıl saçlı güzelleri unutamayanlar uzansın çimenlere. Hiç birimizin baş harf olmayı beceremediği bu hayatta, ayrılık ve aşk aynı baş harfleri paylaşıyor nasılsa. Ama çimenlerin bir suç işlemiş olması gerek. Yoksa onları nasıl bu kadar çok özleyebilirim. Dün akşamki o siyah kedi napıyor acaba? "Ölür o, yemek bulamaz. Sokakta yaşayamaz." demişti. Ölürse, bu katili olduğum kendim dışında ikinci nefes alan olacak. Oysa söyleyemiyorum diye ihtiyacım yok değil. Niye böyle'leri bırakalım. Niye böyle'ler havada asılı baloncuklar olarak kalsınlar, bu akşam patlatmayalım. Çok vakit kaybettik. Hala kaybediyoruz. Kaybetmeyi kedinin kuyruğuna düğümleyecektim. Ama arkamdan öyle bir baktı ki, neyi kaybettiğimi unuttum. Boğazım en çok susarken acıyor. Sıcak bir tek kişilik çay içiyorum. Sonra. İçim çay, dışım ziyan.


9 Mayıs 2011 Pazartesi

Üstü Kalsın.




Yürüyorduk. Hayyami'yi biraz önce geçmiştik, yolun karşısında Güzel Sanatlar Fakültesi uzanmış, sadeliğine içinden küfrediyordu. Bir gece öncesinde sahnede salınan lezbiyenleri ıskalamamıştık. Kesişim kümemizden sahneye melodiler üflüyorduk. Terlemenin ertesi günündeydik. Sessizdi gün. Gün sarıydı. Esiyordu ama savurmuyordu, yapışmıyordu da. Esmenin en güzel haliydi. Eteklerim uçuşuyordu. Eteğimdeki dantel burnunun ucuna konduğunda, birden durdun. İleriyi gösteren parmağının ucunda bütün kalbimi, bütün çocukluğumu, bütün lekelerinden arınmış geçmişimi tutan bir afiş vardı. Otobüs durağıydı. Ne otobüs vardı, ne de bekleyeni. Şinasi'de Cemal bizi bekliyordu. Cemal ölmüştü, Üstü bize Kalmıştı.


Cemal şakıyordu sahnede. Yalnızlığı soruyorlar. Yalnızlık bir ovanın düz olması gibi bir şey. Ellerim terliyordu. Ellerimi kimse senin kadar değerlendiremez. Yanlızlığımla aramda artık sen vardın. Emindim. Ölmeye en uzak ama en istekli olduğum vakitteydim. Ölsem ne anlamlı olurdu. Ölsem tam şehit olurdum. Ömürlere bedel bir ibadet biçimi olurdu ölümüm. Hiç kanamazdım. Bütün şehir temizlenirdi. Bütün Cemallerle Süreyalar evlenirdi.


The Lox'taydık. Ben Güneş'i seçmiştim, sen Aycan'ı. Ben salınan bir arka vokaldim, sen baterist. Sen vurdukça ben inliyordum, şarkı diyip bizi söylüyorlardı. Ayrılacağımız yere geç kalmamak için taksi arıyorduk sokaklarda. Ayrılmaya acele ettiriliyorduk. Cemal arkadan gülüyordu. Cemal'in bir dizesine başrol yakalıyordum kendimi. İçinden tren garları geçen kadınlar.