18 Mayıs 2013 Cumartesi

G'Mornin.

Günaydın Cliché!

Yine bazılarının bunca güzel şarkıyı nasıl keşfettiğini anlayamacağım bir güne Günaydın!

Yine "ay bugün ne kadar da boş, napsam kitap mı okusam, hava da acayip güzel eve tıkılmasam?, temizlik mi yapsam, Zeynep'i mi arasam, çıkıp bir kaç mağaza dolaşsam?" diye düşünürken saatleri harcayıp güneşi batırdığım güne Günaydın!

Yine "bazı kızlar çok güzel" gününe Günaydın!

Yine polislerle dolup taşmış bir Karanfil Sokak gününe Günaydın!

Yine Miskin'i yataktan kaldıramadığım bir güne Günaydın!

Yine "Günaydın" demeyi öğrenmemiş milyonlarla dönen dünyaya Günaydın!

Herkese Günaydın!!!


The Fratellis- Chelsea Dagger

7 Mayıs 2013 Salı

Count to Ten.

* Kalbimin orta yerine dokunan, boğazıma oturan bir film için çıldırıyorum şuan. Film festivallerindeki favorilerinden bahseden, günlerce sinema salonlarından çıkmadıklarını söyleyenleri gördükçe nasıl özlüyorum o eski günleri. Kendimi, romatizmalarını bahane edip hayatının geri kalanını bir güve olarak geçirmek isteyen biri gibi hissediyorum. Mesai saati olmasa ağlardım.

* İnsanın bir yerde mecburen bulunması ve bu mecburiyete yıllarca katlanmak zorunda olması gerçeği hayatın sırrı olabilir. Eğer öyleyse DON'T KEEP CALM AND DİE. Ben sana ölücen demiyorum, yaşasan nolur ki diyorum.

* Çok çabalarsın, o içindeki masumiyeti, iyiniyeti, samimiyeti yitirmemek için. Ama milyarca insanın içinde yaşarken tüm bunları sürdürebilmek için kimseye dokunmaman gerektiğini öğrendiğin gün yüzünün rengi solar. Bundan sonra o rengin bir kaç ton açığını yakalayabilmek adına, etrafındakileri kırmamak için kırılarak geçer günlerin.

* Üniversitedeyken bir hocam "Ben hayatımda hiç roman okumadım." demişti. Kitap okuyabilen ve bunu seven bir insan olduğunu bildiğimden çok şaşırmıştım. Şimdi elimde tanelerce yarım ve hiç başlanmamış romanlar ile okumak için sabırsızlandığım felsefe-sosyoloji kitap ve dergilerim var. Bitirmeye çabaladıkça romanlardan hızla soğuyorum sanırım. Bazı düşüncelerin anlaşılması için bir eşikten atlamak gerekiyor belki de.

* Küçükken bizim sokakta bodrum katında 3  kızıyla birlikte oturan bir teyze vardı. Kızlarıyla oynardık, gülüşürdük falan. Hep düşünürdüm, ya camı açtıklarında içeri kedi girerse diye. O zaman asla camı açmamalılardı. Sanki evler insanları kedilerden korumak için yapılmış gibi. Şimdiyse kedileri insanlardan korumanın yollarını arıyorum akranlarımla. Annemle babamın yetiştirdiği iğrenç bir çocukmuşum küçükken.

6 Mayıs 2013 Pazartesi

Adı Mabel, Yaşı Çocuk.

Şimdi yürekte kuyu, kuyuda et kemik




Ve yaralı yamalı bir çıkrık sesi



Seni ağladık aynı kahvenin köşesinde



Günlerden pazartesi.

Mabel Matiz- Şüpheli Şarkının Şairi
Bu şüphelinin şairi Fatih Karaca. Kafa ayıkken dinlenilmesi önerilir. Ve Mabel Matiz'in Yaşım Çocuk albümü efendim. Hakkı nasıl verilir bilemiyorum, kana kana içiyorum.