13 Temmuz 2011 Çarşamba

Daily Shit


benim bu şehirde her gün ağzıma sıçıyorlar. Cemal'in kadınlarını kurşuna dizerlermiş. Daha mı onurlu? Ne bileyim. Benim ağzıma sıçıyorlar. Her gün bu dünya kadar kalabalıktan tecrit ederek, bu dünya kadar kalabalığın içinde kaybederek ağzıma sıçıyorlar. "Keşke bu an sonsuza kadar sürse" diyebileceğim tek bir saniye bile bırakmıyorlar. "Keşke ölsem!" diyeceğim bir hüznü gecenin son otobüsünün arkasından koşturuyorlar. Kırıntıdan terane bir heyecanı bilet kuyruklarında dövüyorlar. Şerefe kadeh kaldıran evli bir adamın sevgilisinin arkasından konuşuyorlar. Günaydın'ı bacaklarıma söylüyorlar. İyi akşamlar'ı analarının.... attığım her adımı boğazıma düğümlüyorlar anlıyor musun? sıçtıkları boku yutkunamıyorum. çok canım sıkılıyor. onlar canları sıkılınca kuş vuruyorlar. Anlıyor musun? İnsan nasıl katil olur? Maktul olmadan nasıl katil olunmaz anlıyor musun?

6 Temmuz 2011 Çarşamba

This isn't a fucking apologize. Yersen.

nefret etmek ne garip bir acizlik. insan aslında hep kendinden soğuyor sonunda.
kursaktaki düğüm mideye inse de, yine aynı mide bulanıyor sonuçta.
boşvermişliği ya da vurdumduymazlığı, duygularının önüne geçmiş insanlar var.
kimse için yoksalar da, kendileri için varlar. çok özendiğim.

nefrete bulandığımı anladığım anda yeni bir kitaba başlıyorum. yarım kalmış kitaplar rafta beni çağırıyorlar. Şerefsiz. Şerefsizim ben. Yani, benden nefret edenler de var. nefret etmekten gocunduğum kadar nefret edilmekten gocunmuyorum. Bildiğin şerefsizim ben.

Dinle:Archive-Fuck You

1 Temmuz 2011 Cuma

Kulağın çınlıyor, duydum.


Özlemek ayıp. Düşünüp ah etmek de. Ama kağıt kesikleri ayıp değil. Hiç. Bence en ayıbı söyleyememek.