28 Temmuz 2009 Salı

KemKüm...


bu gece bi yazı yazmadan uyumayacağım diye söz verdim kendime...keza bana ilham olabilecek ne bir müzik, ne bir söz, ne bir olgunlaşmış şart bulamadım bir türlü.olmadı dostlar. bu gece duyguya yakışmadı!

20 Temmuz 2009 Pazartesi


çok kötü şeyler oluyor bugünlerde...nedense hepsi üstüste.ayrıntıya girmemeliyim, zira 3. şahıs isimleri kullanmayı sevmem.amma velakin artık sinir dozajımı sabitlemeyi beceremiyorum,kendi kafasına göre takılıyor.o yüzden ağırdan gelin.nolurr biraz şefkatten bahsedin.unutmaktan korkuyorum!sevilmeyi anlatın mesela sevilmeyi...nasıl bişeydi?güvenli? huzurlu? sapasağlam? merhametli? yürekten? şarkılar söyleyin.böyle biri mırıldanıyormuş gibi olsun.ellerimi kulaklarımdan çekmek "isteyeyim".masal anlatın bana.bilmediklerimden olsun."O" bile uyusun.(uykusuz arkadaşım sen kendini biliyorsun:D)öyle işte.bu kızgınlık hali tüketiyor beni.vallahi kendimden soğuyorum,yoksa başka derdim yok:p

15 Temmuz 2009 Çarşamba

Suna'ya...


beklenmedik bi anda,beklemedik bi yerden eski bir dost bana el salladı...ağzımda çilekli lolipop tadı,burnumda cheap&chick kokusu,gözümün önünde görüp görebileceğim en anlamlı yüz,kulaklarımda akla hayale zıt bir anlam.Suna'm dedim,miladım! Sevimli'm dedi,elmanın öteki yarısı! ne kaldı ki geriye,bütün anlamlar kendini kıyıya vurdu.bütün eylemler ötenazi istedi.ve suskunluk şöyle haykırdı:

bakışlarda küçümseyiş okuyorum
yalnızım, bedbahtım, tesellisizim.
gökler sağır, sesim boğuk
ve lanet okuyorum talihime
kıskançlıktan kuduruyorum
kiminin ikbalini
aczimden utanıyorum
hazlarım iğrendiriyor beni.
o zaman sen geliyorsun aklıma,
ve birden bire kanatlanıyorum, bir tarla kuşu gibi, mest
içim aydınlıkla doluyor, yükseliyorum yükseliyorum
neşideler söylüyorum hayata,
göklerin eşiğinden
bana ne toprağın çirkinliğinden
insanların zilletinden bana ne?
hatıran öyle sonsuz bir hazine
ve sevgin öyle büyük mutluluk ki dostum!
en mağrur hakanların tacını
hor görüyorum.
William Sheakspeare

10 Temmuz 2009 Cuma

Sally'sSong


-Sally annen çağırıyor; eve gitmelisin!
-Şimdi olmaz Caz, aşıkken eve gidemem.
-Neden?
-Hiç görmedin mi? Bizim evin girişinde "Aşıklar ve Köpekler Giremez!" yazıyor.
-İyi de girenin aşık olup olmadığını nerden anlıyorsunuz?
-Gözünden!
-Nasıl?
-Gözü arkada kalmışsa aşık demektir! Gözü arkada kalanları eve almıyoruz.
-Neden böyle bir şey yapıyorsunuz ki?
-Çünkü annem aşıkları, babam da köpekleri kıskanıyor. Annem hayatı boyunca hiç aşık olmamış, zaten buna fırsatı olmadan babamla evlenmiş. Bu yüzden evdeki her eşya ve annemin bütün kıyafetleri aşk rengindedir:Kırmızı.Bilirsin kırmızı gözü yoran bir renk. Babam da artık kırmızıdan nefret eder olmuş. O da köpekler gibi renk körü olmak istiyor. Hayattaki en büyük gayesi bu.
-Ama insanlar genelde ulaşamadıkları şeylere en azından yakın durmak istemezler mi Sally?
-Hayır Caz, kesinlikle yanılıyorsun! Mesela ben Alone'a deliler gibi aşığım. Hem onu görmek için yanıp tutuşuyorum, hem de görünce hastalıklı gibi oluyorum. Bir ipin ucunda sallanan madalyon gibiyim Caz, kendi kendimi hipnotize ediyorum. Sürekli bir gerçeklerden uzaklaşma isteği...Kendime söz geçiremiyorum. Evet onun yanında olmak istiyorum ama onun yanındayken kendi gerçekliğimi yitireceğimi biliyorum. Senin çığırtkanlığın beni ayık tutuyor,bu yüzden seni tercih ediyorum Caz.
-Peki öyleyse aşk gerçek değil midir Sally?
-Aşk gerçek ama aşık olan da, olunan da gerçek değil Caz. Diyeceksin ki "Gerçek olmayan biri tarafından yapılan bir faaliyet nasıl gerçek olur?" Bu bir paradox. İşte annem ve babam bu paradoxun içinde seçilecek en kolay yolu seçmişler: Nefret etmek. Ve şunu da sakın unutma Caz: İnsan en çok sevmek zorunda olduklarından nefret eder!



29 OCAK 09
00:19
İSTANBUL

E.V.


yine yine yine yollardayım.
belki bulurum artık diye.neyi aradığımı bilmiyorum aslında,inan olsun!
kafaya takmamamak lazım.
-bizim evin niye balkonu yok?
-apartman yöneticisi neden benden nefret ediyor?
-sigaraya yine zam gelmiş:S
-recep neden gelir gelmez beni aramadı?
-eve gidince iyice bi temizlik şart!
-eve gidince yalnız uyanıcam,hem de saat alarmı eşliğinde:S
-eve gidince kafayı sıyırmak bana müstahak!
-eve gidince korku filmi tadında geceler başlayacak!
-eve gitmek için bi müddet kıçımın üstünde oturmam şart.
kafaya takmamak lazım işte. ev dediğin nedir ki! sahiden, "ev" dediğin nedir?? yada ne değildir?? bir evin sahibesi olabilmem, ona ödediğim fiyata mı, yoksa orda geçirdiğim zamana mı bağlıdır? 1.siyse evet evim var, gelin evimi şenlendirin,yok 2.siyse ben nereye "ait"im?