25 Kasım 2014 Salı

Kitap okumak hayatla başa çıkmanın yollarından herhangi biri. Kitap okuyanlar kurtarmayacak bu evreni. Bu evreni kimse kurtarmayacak.

2014 yılı biterken Ankara'da bu kışın ilk karını bugün çatılarda gördük. Kar görmek hele de yağarken görmek bende delicesine bir yaşama sevinci uyandırıyor. Yaşama sevinci dediğimde de aklıma hep kitaplar, kahve, battaniye ve filmler geliyor. Bir önceki yazımda bundan zaten bahsetmiştim değil mi, papağan gibi aynı şeyleri söyleyip duruyorum. Ama bugün tesadüfen beni çok mutlu eden bir haber aldım. Salyalarımı akıtırcasına okuduğum http://entel-dantel.blogspot.com.tr/ nin yazarı Aylin Balboa ilk kitabını çıkarmış, hem de taa Eylül'de. Hem de bunu bloguna yazmış ama ben okumamışım. İşte bazen böyle şeyler olabiliyor. Evren mi dersiniz artık Tanrı mı, sevdiği insana eşeğini önce kaybettirip sonra buldururmuş misali durup dururken mutlu oldum, hemen aldım kitabı tabii. Okumak için de çıldırıyorum!
Ayrıca kitap siparişi için idefix'e girince Sabit Fikir yazarlarının seçtiği 2014'ün en iyi 50 romanı listesine bir göz attım. İçlerinden sadece Deliduman'ı okumuşum. Okumak istediklerimi de burada paylaşayım. Olur da bir gün elimde okunacak kitap kalmazsa (böyle bir şey mümkün mü Duygu, allah aşkına kimi kandırıyorsun 1253 tane okunmamış kitabı nereye koyacağını şaşırdın bırak yaaa!) buraya kendime tavsiye listesi düşmüş olayım.


Haw- Kemal Varol
Kitabı da yazarını da duymuştum, ancak Sabit Fikir yazarları tarafından seçilip listenin 1 numarasına konulunca çok ilgimi çekti.


Dünya Ağrısı- Ayfer Tunç
"Ayy hala okumadın mı inanmıyoruuumm" klasmanındaki elimde bulunan kitaplarım bitse de, Ayfer Tunç'la tanışsam artık yaa. Çok merak ediyorum bu kitabını. Tanıtım bültenindeki kitaptan alıntı bir son cümlesi var ki beni benden aldı. Okumazsam ölücem klasmanına girdi.


Doğa Tarihi- Hakan Bıçakçı
Kitabın kapağı nasıl post modern olmuş, insanı nasıl cezbediyor yarebbim. İnstagramdaki kitap postları paylaşan fenomenlerin bir dönem elinden düşmedi, acımasızca ağız sulandırdılar. Hala ağzım sulanıyor da, işte. Evde bana küfreden bir yığın kitap varken ayıp olur şimdi.


Kitap Evi- Enis Batur
İşte bu kitabımız da instagramdaki kitap fenomenlerimizin ağız sulandırma politikalarındaki baş rol oyuncularından. İçerik itibariyle bana Selçuk Altun'un Kitap İçin serisini anımsattı. O seriyi baya sevmiştim. Bunun için de biraz bekleyeceğim mecburen. Okumazsam ölücem demedim henüz. 

Mo Yan- İri Memeler Geniş Kalçalar
Bu kitabın görselini bulamadım. Kitabımız 1000 küsür sayfa oluşu ve okurken tahammül sınırlarını zorlayışı ile meşhur. Tahammül derken bazı bölümleri insanın içini kızgın demirle dağlıyor, bazı bölümleri ise okuyucunun işkenceye, acıya katlanma sınırını zorluyormuş. Okumadım bilmiyorum ancak merak içindeyim.

2014 yılında çıkıp da benim okumak istediğim kitaplar bunlar efendim. 2015 yılı için geçen yılki gibi kendime hedef koymayı düşünmüyorum zira bu sene hedefimin yarısını bile okuyamadım. 2015 yoğun bir yıl olacak, bir dünya meşgalem ve farklı sorumluluklarım var. Kaçak köçek kitap okuyacağım. O da minimum seviyede olacak gibi görünüyor. Vakti olan arkadaşlar, benim yerime de bol bol okuyun :(

7 Kasım 2014 Cuma

Battaniye ve Film.

Kış ile ilgili en sevdiğim şey BATTANİYE'dir arkadaşlar. Bu benim için hiçbir şeyin rakip olamayacağı bir konu, dolayısıyle değişmeyecek. Bunun yanında diğer kış güzellikleri ise battaniyenin altında film izleme, battaniyenin altında kitap okuma, battaniyenin altında kahve içerek film izleme/kitap okuma. Gördüğünüz gibi battaniye tüm güzel faaliyetlerin tamamlayıcısı benim için. İster inanın ister inanmayın, iş yerinde de bir battaniyem var ve tüm kış kullanıyorum.
Velhasılı kış tüm güzellikleri (ve elbette cefası) ile geldi. Sıraya giren film ve kitaplar eritilmeye başladı. For example:

The Great Gatsby (2013)


Sonunda izleyebilmiş olmama çok seviniyorum. Kitabını ise hala okuyamadım. Filmdeki bazı detaylar roman uyarlaması olduğunu çok iyi yansıtmış. Mesela Long Island'dan New York'a giderken maden ocaklarının bulunduğu bir bölgeden geçmek gerekiyor (adını unuttum) rengarenk yerlerden bir anda griye geçiş yapıyor görüntüler. Maden ocaklarının bulunduğu yer kitapta nasıl anlatılmış çok merak ettim. Carey Mulligan'ı çok beğeniyorum, filmdeki kostümleriyle çok prenses çok şükela olmuş. Bayıldım. Film de çok güzeldi. Aşırı uzun sürmesine rağmen hiç sıkılmadım, tavsiye ederim. Puanım 10 üzerinden 7.

Edge of Tomorrow (2014)


Yaşa. Öl. Tekrar et. Film tamamen bundan ibaret. Uzaylılar dünyayı basıyor, bu uzaylıların kanından içen biri öldükten sonra aynı günü tekrar tekrar yaşama kabiliyeti kazanıyor. Bilim kurgu filmlerini çok severek izlediğimi söyleyemeyeceğim. Ama eğlenceli,heyecanlı bir seyir sunuyor. Puanım 10 üzerinden 6. 

The Giver (2014)




Açlık oyunları muadili filmlerden gına geldi gerçekten. Filmin konusunu oluşturan alternatif dünya/ distopya konusu, temeli güzelce açıklanmadan, sebepleri adam gibi anlatılmadan, başlayıp kendi kendine sona eriyor film. Siz de kendinizi adeta kullanılmış, zamanı çalınmış hissediyorsunuz. Hiç beğenmedim. Puanım 10 üzerinden 3.

Lucy (2014)



Luc Besson diyince benim için film "izlemezsem ölücem" klasmanına girmişti. Filmi izledikten sonra ise "nasıl yaa" diyebildim sadece. Çünkü 1.30 saat içine dünyanın konusunu sığdırmaya çalışmışlar ve arap saçı olmuş. Hiçbi şey anlaşılmıyor, kesinlikle keyfi çıkmıyor. Bir çok detay havada asılı kalıyor ve bir anda cort diye bitiyor. Olmamış Luc, olmamış Scarlettt. Mesela ilacı aldıktan sonra Lucy neden "ölücem, ölücem" diyip duruyordu ki? Neden ölüyor ki? Sonra uçakta bir anda erimeye başladı. Neden niye eridi ki, ilaçtan biraz daha içince erimesi durdu. Eee? Hiç anlamadım, bu durumda da beğenmem beklenemez heralde. 10 üzerinden 5.

Intouchables (2011)



Ohh film! En güzelini en sona sakladım. Fransızlar bu işi biliyor arkadaş. Adamlardaki estetik anlayışı, ruha hitap etme üslubu muazzam. Bu film nasıl güzel, nasıl dokunaklı, insanı nasıl mutlu ediyor anlatılmaz izlenir. Kendinizi bu filmden mahrum bırakmayın. Ruha dokunan, insanı anlatan filmlere bilim kurgu, aksiyon filmlerinden daha düşkünseniz, bu filmi kaçırmayın. Puanım 10 üzerinden 8.

Euphoric Blog'da gördüğüm izlenecekler listesi çok hoşuma gitti, hatta bir kaçını bir kenara not ettim. Dedim ben de buraya bir tane koyayım hem belki başkalarının da işine yarar, hem de benim takibimi kolaylaştırır. Buyrun efenim:


İyi Seyirler!