10 Ekim 2016 Pazartesi

Yürümek*

"Ela bu adada şişen bir başın, itilip kakılmanın umursanmayacak, sıradan acılar olduğunu, ada halkının bu umursanmaz acılar arasında kendi, özel, acıtmaya izin verdikleri acılarını seçtiklerini düşündü. Adayı o an sevdi. Dönüp baktı Memet'e. Gözlerinde aynı sevgiyi aradı Memet'in. Bir şeyi aynı anda izlemek, aynı anda anlayıp sevmek küçük ayrıntıları. Bu olabilir mi? Bunun olmasının istendiği, olmasının gerekli olduğu anlar olabilir. Baktı Memet bütün bu seyrin dışında, bu küçük olayı hiç izlememiş, hiçbir şey duymamış, görmemiş biri gibi. Başka, dışarda, yabancı, bir başka motordaki biri gibi, bir başka Memet gibi, kendi ayrıntılarında, kendi olayını yaşıyor. Takacıyla konuşuyor.
-Ben de Karadenizliyim.
Keçi suda boğuldu. Yaşlı Rum ağlıyor artık. yüzüne ateş bastı Ela'nın. Şimdi, bir keçi boğulmuşsa suda, bir an önce bir bebek gibi kollarda taşınan bir keçi, yaşlı bir adamın kafasına bir somya çarpmışsa, kan akmışsa, kollarında bebek gibi taşıdığı keçiyi yitiren adam aldırmıyorsa şişen, kanayan alnına, olabilecek en büyük hüzünle ağlıyorsa keçinin ardından, sabahın dördünde bunca insan dolmuşsa kıyıya, bunca insan sabahın dördünde gelen sıradan bir geminin, sıradan yolcuların bir şeyleri değiştirebileceğine inanıyorsa, kapısı açık bir kilisenin mumları bütün bir yolculuğun yorgunluğunu bir anda unutturabiliyorsa nasıl "Ben de Karadenizliyim," denilebilir? Bu hain bir cümledir, bu sevmemektir, bu bir savaş açmaktır, sınırları kapamaktır, gümrükler almaktır. Ela Memet'in çenesini tuttu, yüzünü çevirdi yüzüne:
-Celladına demiş ki Danton... Unuttum ne demişti...Şey demişti... "Ölümden gaddar olabilir misin? Başımın sepetin dibini öpmesini nasıl engelleyebilirsin?"... Şu senin Karadenizli takacı somyasını şu yaşlı adamın başına bin kez de çarpsa, o yine bir keçinin ardından ağlayacak."


Sevgi abla ne kadar da haklısın. Acaba ben Ela mıyım, Memet mi? Lanet olsun ben de Karadenizliyim. Ama bu babamın suçu. Ben Memet olmak istemiyorum. O keçinin ardından defalarca ağladığım doğrudur abla. Ama başıma somya çarpmadı. Mesele alnın kanarken ağlamak mı abla? Yoksa mesele Ela'nın Memet'i yabancılaması mıdır? Ela neden tüm gemiyi yabancılamıyor abla? En yakınımız mı en yabancımız abla? 

Büyük Ev Ablukada- Olanla Olunmaz