20 Mayıs 2011 Cuma

Black.




Benim adıma şimdi, o kızıl saçlı güzelleri unutamayanlar uzansın çimenlere. Hiç birimizin baş harf olmayı beceremediği bu hayatta, ayrılık ve aşk aynı baş harfleri paylaşıyor nasılsa. Ama çimenlerin bir suç işlemiş olması gerek. Yoksa onları nasıl bu kadar çok özleyebilirim. Dün akşamki o siyah kedi napıyor acaba? "Ölür o, yemek bulamaz. Sokakta yaşayamaz." demişti. Ölürse, bu katili olduğum kendim dışında ikinci nefes alan olacak. Oysa söyleyemiyorum diye ihtiyacım yok değil. Niye böyle'leri bırakalım. Niye böyle'ler havada asılı baloncuklar olarak kalsınlar, bu akşam patlatmayalım. Çok vakit kaybettik. Hala kaybediyoruz. Kaybetmeyi kedinin kuyruğuna düğümleyecektim. Ama arkamdan öyle bir baktı ki, neyi kaybettiğimi unuttum. Boğazım en çok susarken acıyor. Sıcak bir tek kişilik çay içiyorum. Sonra. İçim çay, dışım ziyan.


3 yorum:

selçuk dedi ki...

böyle... gecenin bu vakti... keşke yazacak bir cümlem olsaydı, benim boğazımda sus' arken acıyor haziranda.

Duysev dedi ki...

geri döndüysen, yazacak(söylenecek) bir şeyler var demektir.

selçuk dedi ki...

burdayım, döndüm. yazacak, söyleyeceklerim de var, haklısın...
o zaman;
oyuna devam...