26 Mayıs 2010 Çarşamba

Kaktüs ve Teksas


Size,
bu odanın alacakaranlığından,
okyanusundan, beni boğan dalgalarından,
tenimde kalan tuzdan ve
yastıklarda kuruyan gözyaşından
hiç bahsetmedim.

Size,
Nasılsın? diyerek başlayan telefonlarınıza
(garip,tuhaf aslında)
beyaz bembeyaz tabiatımla
"iyiyim"diyorum.
Yani aslında korkuyorum
bütün bunlar kıyamet
bütün bunlar cinnet
bütün bunlar cinayet demeye,
bir daha düzeltilemeyecek sözler
söylemeye korkuyorum.

Telefonla birlikte ışığı da kapatıp
bol şanslar deyişiniz, şanslar deyişiniz, deyişiniz
çınlarken içimde,
bunun beni ne kadar kırdığından
hiç bahsetmedim.
Bahsetmediğim çok şey var aslında
yaz çiçekleri, cam çiçekleri ölüyor
akşamın altını gümüşe dönüyor
bunlar da önemli elbette
en az
bana ihaneti öğrettiğiniz
bana kanatlarımı bıraktırdığınız kadar.
Birhan Keskin

2 yorum:

lulu dedi ki...

beni öldürdün.

Duysev dedi ki...

sana yanımdan mezar yeri ayırmıştım, gel uzan.