19 Kasım 2013 Salı

Benim Küçük Sevgilim.

Çok üzgünüm. İçim buz gibi, kaskatı. Bugün onsuz 4. günümüz. Onu en son geçen hafta dün gece görmüştüm, sabaha  kadar kucağımda sallamıştım artık ağlamasın uykuya dalsın diye. Hala inanamıyorum. Sanki bir anda ortaya çıkacakmış gibi, ben battaniyemi alıp uzandığımda gelip üzerime atlayıvericekmiş gibi, iş dönüşü evin kapısını açtığımda kapıya koşacakmış gibi, onu çok özlediğim için hüngür hüngür ağlarken gelip mahzun mahzun yüzüme bakacakmış gibi sanki. İnanamıyorum, Miskin'le olan hayatımızın bittiğine inanamıyorum. Evin içini öyle dolduruyordu ki, şimdi ev ev olmaktan çıktı. Sessiz, sahipsiz, eksik.


Miskin'in bize verdiklerini hiçbir şeyle kıyaslayamam. Ona en çok bana kazandırdığı hayvan sevgisi için teşekkür ediyorum. Ardından beni fedakar bir insan yaptığı için, bana sevginin gücünü gösterdiği için, anne olmadan önce bana o duygunun kıyısından köşesinden bir miktar hissettirdiği için, dertliyken beni hiç yanlız bırakmadığı için, sözümü hep dinlediği için, beni çok sevdiği için, bana benzediği için, beni hep mutlu ettiği için, kendisini tanımakla bize ne kadar şanslı insanlar olduğumuzu hissettirdiği için Miskin'e binlerce kez teşekkür ediyorum.



Oğlum yaşasaydı daha birlikte yapacağımız çok şey vardı, planlamıştık. Benim ilk göz ağrımın ömrü yetseydi ona çok güzel bir kız daha bulacaktık. Evin içinde tren misali koşuşturmacalarına kahkahalarla gülecektik. Beahçeli bir evimiz olması ihtimalini hep Miskin için istemiştik. Ev ilanlarındaki fotoğraflarda bebeğimin tuvaleti için uygun yer var mı yok mu diye bile bakıyordum. Hayat ne tuhaf. Artık yatağımda sıkışmıyorum, yorgan üstümden hiç çekilmiyor, üşümüyorum belki ama bunları tekrar yaşayabilmek için yalvarıyorum. Çok özlüyorum, çok.


Henüz ona veda edebilmiş değilim. Kalbim bunun fikrine henüz dayanamaz. Kabullendiğim gün onun hatırası için yapacağım bir iki proje var. Bazen diyorum ki keşke bitaneme bir cenaze töreni düzenleseydik, eminim bir sürü katılımcısı olurdu, o kadar çok seveni varmış ki. Ama onu toprağın altına koymaya nasıl dayanacaktım? Nasıl nefes alacaktım onu öyle görünce? Veterineri göstermedi bize Miskin, onu en son gördüğünüz gibi hatırlayın dedi. Miskin'e veda etmeye veterinerliğe gittiğimizde yemin ederim kapıdan girerken kalbim ağzımdan çıkacak sandım. Ameliyat masasına baktım, allahın belası ameliyat masasına. Miskin'in odasının kapısına baktım, içim kabardı. Bİlseydim oplum dedim içimden, bilseydim bir hafta burda seninle yatardım. Seni hiç yanlız bırakmazdım. Ahh bilseydim.


Benim melek oğlum. Seni hiç ama hiç unutmayacağım. Seni hep özleyeceğim. Ruhun huzurla uyusun. Seni çok ama çok seviyorum bitanem. Canımın içi. Sevgilim. Nolur üşüme.

1 yorum:

kutupayusu dedi ki...

gözyaşlarıma hakim olamadım ...
teselli etmek zor...
sabır diliyorum ...