23 Şubat 2010 Salı


"günleeerr, günleriiin ardındaa"... bilirsiniz MFÖ söyler "gözyaşlarımızı bitti mi sandın?" adında güzel bi şey. hmm şeyy günler kısaldı şu son zamanlarda. "Di" gidicek. Gitmeyeydi iyiydi. Ama gaza getiren kim? ben. Arkadan sürekli destekleyen kim? ben. Hatta gerekli işlemler için gerekli işlere gerekli yardımı yapan kim? ben.
bi benzeri falan da yok ki "Di"nin. ayrı ayrı parçalarla tamamlayabileceğim bi boşluk da olmayacak yokluğu. olmayacak işte o kadar kesin. zaten algı konusunda idiotluğun da sınırlarını zorlamaktayım, "Di" bana şakayla karışık açıklamalar yapardı, kafam iyice karışırdı, böyle gözlerimi belertip bakardım, anlıycam diye bütün güç-kuvvet-dikkat neyim varsa odaklardım, o çok eğlenirdi, boğulucak gibi gülerdi. ben de gülerdim, ama yine anlamazdım. sonra "Di" bana bi alışkanlığını bulaştırdı. ortamda kafalar herhangi bir sebepten ötürü bulanıksa, hemen ele kağıt-kalem alınır ve pusuya yatılır. can alıcı, yüz kızartıcı noktalar anında not edilir. ama ben bu işi "Di"nin olmadığı bi ortamda henüz hiç yapmadım. aklıma gelmez ki, "Di"nin muzur ifadesi olmadan yapılan yaramazlıktan ne hayır gelir?! şimdi kim peşpeşe 34904940 kere "eee anlat bakalım?!" diyecek, ben kime "Yeteer!" diye bağırıcam. kimle uyuycam?! kim çağırdığında dibinde biticem?! kimle sınav haftası oturup 3.5 3.5 olmakla sabahı edicem?! beni kim yataktan tekmeleyerek atıcak?! beni kim "sokak çocuğu" diye çağırıcak? bana kim gerçek hayatı anlatan nutuklar atıcak?! ben kimin karşısında kendimi "adam gibi" hissedicem?
günler uzayacak bundan sonra.

Hiç yorum yok: