26 Ekim 2009 Pazartesi

OkumaklaCahillikGider,EşşeklikBakiKalır!


bir rektör düşünün, kafası paradan ve zor kullanmaktan başka bişeye basmayan. polis çağırmış okula: "Yetişin dostlaaar, öğrenciler bana karşı geliyorlar, dediklerimi anlamıyorlar. Yasak diyorum, Hak diyorlar. Susun diyorum, Özgürlük diyorlar. ben anlatamadım, gelin siz benim dilimi onlara anlatın." vee coplu 1000 adet polis gelir kampüse, rap rap sesleriyle. ellerinde bir de bombalar var. öksüre öksüre ağlatanlardan. pimini çekip herkesi sustururlar. bir polis bıçaklanır. diğerleri de "ya aynısı bizim başımıza da gelirse." deyip yer misin yemez misin mevzusuna dalar. coplar havada uçuşur. eee "elindeki gücü kötüye kullanmanın" kanunu nedir? kısas-a kısas. bir öğrenci ölmekten beter edilir. ve 68 öğrenci göstere göstere gözaltına alınır, aynı oranda da yaralı.
şimdi Şiddetin ne illet bir bela olduğunu insan-i açıdan az buçuk bilen bir İNSAN olarak soruyorum: bir Rektörün öğrencileri planladıkları eylemden(ve üstelik bu sadece basit bir izinsiz stand açma işi. propaganda unsuru kullanılsa bile sessizce olur ki, bu zaten her türlü yapılabilir.)vazgeçmeleri için Polisi kullanması meşru mudur? polisin bir eyleme şiddetiyle birlikte dahil olması için aktif bir propagandanın olması gerekmez mi? bulunulan alan öğrencilerin yaşam ve faaliyet alanıyken Rektör'ün şiddete böyle davetiye çıkarması nasıl bir iyi niyet olabilir? Rektör kimi kimden koruyor? şatosunun en üst katında yüksek güvenlik önlemleriyle bulunması korkularını dindirmiyor mu? atraksiyon mu istiyor sayın Rektör? bi önerim var: polislerle kankadır zaten kendisi, istesin bi göz yaşartıcı bomba. atsın evinin içine. bak nasıl atraksion oluyor! o kadar güzel ki, böyle ordan oraya koşuyorsun heyecandan, derin derin nefes almaya çalışyorsun, ohh hayat ne güzel!!! denemeli Rektör!

Hiç yorum yok: