26 Mart 2010 Cuma

İçimdekiPalahniuk


her mevzuya cuk diye oturan bir şiir ezberlemişim, öyle ki etrafımdakilerin bu şiire "temcit pilavı" muamelesi göstermesi an meselesi. burda da yazayım da kimseler eksik kalmasın.

"Yaşamak birgün uyanmaktır,
Bir gün birdenbire yalnız kalmaktır.
Yaşamak alışmalardan sonra
Alıştığın her şeyle savaşmaktır."

vakti zamanında bir dergide bir yazım çıkmıştı, yazımın sonunu da bu şiirle bağlamıştım. nedense bu dörtlük benim için bisiklet sürmek gibi, unutulamaz ve bir refleks gibi, akla geldiğinde içerde tutulamaz. hele de şu son günlerimi, alışkanlıklarımla savaştığım günleri, düşünecek olursam dilim başka cümleler kursa illaki riyaya girerdi. kendimi inkar etmek isterken delice, boyuma kadar tutarlılığa battım anne! kötü olan şu ki, ben uzun zaman önce "Kendiyle Savaşan" bu yeni jenerasyona dahil olmayacağıma dair büyük büyük laflar etmiştim. büyük işler peşinde olacaktım sözde, tek derdi "kendi" olanları sevemezdim. umarım bu evrimimin son halkasıdır, umarım bir sabah "bir şey" olarak uyanabilirim.

bitirirken:
aşırı yaşama sevgisinden,
ümit ve korkudan kurtularak,
tanrılara, her ne iseler onlar
kısaca bir şükran sunarız
ki hiçbir yaşam sonsuza dek sürmez;
ki ölüler asla dirilmez;
ki en yorgun ırmak bile
güvenle denize döner bir yerde.
(Martin Eden'den)
Winamp'ın rastgele seçtiği: Enigma-The Same Parents

4 yorum:

C3Moi dedi ki...

Winamp'ın rastgele seçtiği bunu sewdim. ama hayata buğulu gözlerle bakmaya son ver...

Duysev dedi ki...

deniyorum, arada oluyor:) konuşan halimi görsen bu ne perhiz bu ne lahana şeysi dersin:)

Adsız dedi ki...

cuk oturdu bu şiir tamda alıştıklarımdan nefret edip onları yok etmeye çalışıp, kan kaybederken

Duysev dedi ki...

hey sen! chibi! kan kaybı bazen iyidir, kendinden yeni birini yaratabilmek adına.