30 Ocak 2010 Cumartesi

GüveyeBenzerBirŞey


özlemişim. neyi diye sormaya vakit bulamadan en derinden hissediyorum. sadece özlüyorum. böyle vıcık vıcık bişey ki boğazımdan başlayarak 20 saniyede karnıma doğru iniyor, geçtiği yerlerde inceden bir sızı bırakarak gidiyor. içim çöplük. hissin girdisi bol, çıktısı yok.

-umuyor insan. ummaz mı hiç.(babam ve oğlumdakinden evet=)) sanki bir şey başlayacak, bu eskiyecek gibi. çok güzel olacak gibi.-

özlemenin bir kokusu var. kokudan tanıyorum özlediğimin hangi zamana ait olduğunu, ne kadar ötede durduğunu. vazgeçtiler benden. ben de çoktan gitmiştim zaten. kokularını da götürselerdi bari. ahh ben bir kokunun muhasebesini tutuyorum da, ya ben...ya ben nelerimi bıraktım, nelerimsiz kaldım...

-küçükken büyümek marifettendi. büyüyünce çocuk kalmak marifetten. bıraksalar da her şeyi zamanında yaşasak!-özleyecek çok şey biriktirdim. evet şimdikiler yenileri için eskiyecek. ama bitirmeden: "Hoşgeldiniz! İçeri girerken beni paspasa siliniz!"

Hiç yorum yok: