21 Ocak 2010 Perşembe

InnerCooling


en son ne zaman bu kadar soğuk olmuştu?! sanırım 2006'ydı. feciydi. beyazdı. içine çekendi. kaskatı kesendi. hasta edendi. şerefsizdi. ama iyiydi. temizlerdi. sümük yiyiciydi.

şu küresel ısınmayı anlamıyorum. adına "Mevsim Geciktiren" deseler daha iyi olurmuş, ne numarası olduğunu herkes anlarmış o zaman, ben dahil. bir de "ısınma" mevzusu var, saçı fönlüler kolayını bulsa fan sitesini kurarlar küresel ısınmanın, en çok onlara yarıyor bu iş. evrenin ahengi onların saçlarına bağlı biliyorsunuz.

eskiden kar yağardı, ben hatırlayanlardanım. okul tatil olurdu, anneler izin vermezdi oyunlara, çocuklar salya-sümük. biz yaşadık bunları. hatta lisede bi arkadaşım attığı kar topuyla gözlüğümün camını kırmıştı=) sonra da kaçmıştı korkudan. öcüydüm biraz.

o kadar soğuk ki Ankara. sağolsunlar "dumansız hava sahasını" türettiklerinden beri içtiğim sigaradan bi halt anlamaz oldum. rüzgarda tüttürmek kadar pis bişey yoktur sanırım. sanki zift damağa yapışmış gibi bi tat. bi de sigara tutan elin donması, kanın parmaklarda kalı kalıvermesi. feci. dışlanmış gibi hissediyorum kendimi, azınlık gibi, zenci gibi, mini etekli-uzun bacaklı hatun gibi hissediyorum. böyle süklüm püklüm dışarı çıkmak var ya, acayip koyuyor ya. bir de içerken insanların sanki zina yapıyormuşum gibi bakmaları, "Gayret et güzelim"i söylüyorum hep içimden."hıımm neden çocuklaar beni gösteriyoorr, yağmur yağsıınn güneşin yerinee.."

herkes çok dertli. ben de dahil. şaşıyorum, evleri nasıl gözyaşı seli basmaz ki. küresel ısınmayla içimiz de kurudu da, bilemedik mi acaba?! küresel yalnızlık mı demeli yoksa?!

Hiç yorum yok: